Dünyadaki gelişmeler ve küreselleşme uygulamaları, acımasız biçimde bir tarafta “kazananlar”, diğer tarafta “kaybedenler” yaratıyor ve aralarındaki uçurumu derinleştiriyor. Çok kısa bir süre önce, Noel ve Kurban Bayramı kutlamaları dünyadaki zengin nüfusun büyük bir kısmının hayırseverlik duygularını uyandırdı ve yardımlarını “kaybedenler” lehine gerçekleştirmelerine neden oldu. Dünyadaki sosyal ve ekonomik adaletsizliğin giderilmesinde, hayırseverliğin de ötesinde kalıcı çalışmalarıyla, tüketicilerin giderek büyüyen katkıları ve önemli ağırlıkları daha net hissediliyor. Marketlerde gezinen ve market arabalarını dolduran tüketiciler, hem ürün seçimleriyle hem de ödedikleri para ile ekonomik ve siyasal görüşlerini, eğilimlerini aktarma yolunu buluyor gibiler. Artık, “dünyanın neresinde ve hangi koşullarda üretilirse üretilsin” anlayışının, en azından tüketiciler açısından değişmeye başladığı rahatlıkla görülebiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri, gelişmiş ülkelerde yaygınlaşan Adil Ticaret hareketi.
Yazının devamını okumak için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder